14 Temmuz 2013 Pazar

Kalabak Suyu

KALABAK SUYU TÜRKİYE’NİN EN İYİ 8 SUYU ARASINDA ZİRVEDE 
Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin yurt genelinde 115 su markasını kapsayan incelemesinde sadece 10 su markası sağlıklı bulunurken, Eskişehir’in değerlerinden Kalabak Suyu bu 10 marka içinde en sağlıklı ikinci doğal kaynak suyu oldu.
Yapılan incelemede sadece 10 su markasının sağlıklı bulunduğu bildirildi. 10 Sağlıklı sudan yeşil kapaklı Mineralli Maden Sularından Sakarya’da çıkan Buzdağı ile, Kırmızı Kapaklı işlenmiş yani kuyudan çıkarılarak üretilen sulardan da İstanbul’da çıkan Erpınar suyu sağlıklı görüldü.
Mavi Kapaklı kaynak (memba) suları içinde de Niğde’de çıkan Tekir, Eskişehir’de çıkan Kalabak, Bolu’da çıkan Abant, Kocaeli’nde çıkan Kipa, Sakarya’da çıkan Efemsu, Aydın’da çıkan Karlık Madran, Sakarya’da çıkan Fuska ve Aydın’da çıkan Şırlan suyu sağlık standartları yönünden en iyi 8 su markası olarak tespit edildi. Çeşitli sağlık koşulları itibariyle Eskişehir Kalabak Suyu’nun Niğde’den çıkan Tekir Markalı sudan sonra Türkiye’nin en sağlıklı doğal kaynak suyu olduğu belirlendi.
Kalabak Suyu’nun Türkiye’nin en sağlıklı suları sıralamasında zirvelerde yer almasının gurur verici olduğunu ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen, bu sonucun Kalabak’a yönelik ne derece doğru ve yerinde yatırımlar yaptıklarını da bir kez daha belgelediğini ifade etti. Kalabak Suyu’nun Atatürk’ün emriyle Eskişehir’e getirilen çok özel bir su olduğunun altını çizen Başkan Büyükerşen “Ticari beklentileri olduğunu düşündüğümüz bazı çevreler yıllardır Kalabak Suyumuza yönelik asılsız kampanyalar yürütüyorlar. Bizlerde her seferinde Kalabak’ın Türkiye’nin en kaliteli ve sağlıklı suyu olduğunu söylüyoruz. Sağlık ve Gıda Güvenliği Hareketi’nin araştırması da Kalabak’ın güvenle içilebileceğini bir kez daha kanıtlamış oldu” dedi.
Kalabak Suyu’na ödenen her paranın vatandaşlara altyapı hizmetleri olarak geri döndüğünü de vurgulayan Başkan Büyükerşen tüm Eskişehirliler’i ve Eskişehir’deki otel, lokanta, restoran, kafe ve benzeri işletmeleri Kalabak Suyu’nu tercih etmeye davet etti.
 

Dünyanın en iyi suyu

Dünyanın En iyi Suyu Hangisi?

Bu yazımda dünyanın ve Türkiyenin en iyi suyunun hangisi olduğunun cevabını bulacaksınız.Zem Zem suyundan bile iyi sonuçlar elde etmiş Türk su markalarını öğrenince şaşıracaksınız.
Neden su içmeliyiz?
İnsanların ortalama olarak içmeleri gereken su miktarı, vücut ağırlığına ve aktivitelerine göre değişmekle birlikte, bir insanın günde 1,5 litresini içeceklerden olmak üzere 2–3 lt su alması gerekir. Bedenimizin %60`ı sudan oluşur ve bu su 6 hafta da bir içilen su ile yenilenir.
Su, vücudun doğal dengesini korur, içeriğindeki doğal özellikler sayesinde, bedenin kendini yenilemesine yardımcı olur.
Su içtiğimizde böbreklerimiz ve tüm iç organlarımız düzenli olarak çalışır, aldığımız gıdalar kolayca enerjiye çevrilebilir. Su, vücut sıcaklığını koruyan, sağlıklı yaşamın en temel kaynağı olarak deriyi nemlendirir, böylece erken yaşlanmanın da önüne geçer.

 
Neden pH
Vücudun bir pH dengesi vardır. Vücudumuzun pH seviyesini 7.45 düzeylerinde tutmamız gerekmektedir. pH seviyesini korumak sağlığımız açısından çok önemlidir. Uzmanlar tarafından bildirilmiştir ki; kanser hücreleri vücutta 4,5-5 pH seviyesinde yaşamaktadır Tükettiğimiz alkali ürünler, vücudumuzun pH seviyesini dengede tutmaya yardımcı olurken, kandaki pH seviyesinin aside kaymasına da engel olur.

Doğal mineralli sular içerdikleri doğal mineraller sayesinde vücudunuzun pH seviyesini korumanıza yardımcı olur. Günümüz beslenme tarzı ve alışkanlıkları kanda aside kaymaya neden olmaktadır. Alkali sular ise işte bu kandaki aside kaymayı önlemektedir.
Ph bir sıvının asidik veya bazikliğini gösteren bir ölçüdür. Ph değeri 0-14 arası bir rakamla belirtilir. 7 nötrdür. pH`ı 7`nin altındaki su asidik, pH`I 7`nin üzerindeki su bazik ve alkali yapıya sahiptir. Düşük pH`lı asidik su aşındırıcı olabilir. Vücut için yararlı olan Ph`ı 7`nin üzerinde olan bazik su içmektir.
Suyun pH’ı ne kadar yüksek ise içinde o kadar fazla oksijen bulunur !
Aslında içtiğimiz suyun değeri ve içmemiz gereken miktar hepimizin bildiği bir gerçek. Kanımızın yüzde 95 i su; kalp ve beynimizi besleyen kanın %5 lik kısmı baz almaz isek en değerli iki organımızı su ile besliyoruz.  Ama suyun miktarı kadar aslında niteliği de çok önemli. Yani aslında içtiğimiz suyun pH ı çok önemli… pH 0 ile 14 arasında ifade edilir. Bu aralıkta 7 nin üstü bazik, altı asidik ortamdır. Yedi değeri ise nötr değerdir. Sayısal ifadeleri bir yana aslında pH oksijen/hidrojen dengesidir. Suyun pH ı ne kadar yüksek ise sahip olduğu oksijende o kadar fazladır. İnsan vücudu pH değerini 7,5 seviyelerinde tutmaya çalışırken dış etkenlerden dolayı bu denge pH-4 civarına kadar düşebiliyor. Sürekli düşük pH seviyesi ise hastalıklara hatta kansere bile davetiye çıkaran etkenlerden birisi. Bu tür riskleri önlemenin yolu doktorların tavsiyelerini dikkate alarak minerallli,  pH değeri 7,5 ve üzerinde suları içmek.
Benim tespitlerime göre Türkiyenin en iyi kaynak suyu Ph’ı 8.3 olan Lidya sudur.

13 Haziran 2013 Perşembe

Ab-ı Hayat

AB-I HAYAT nedir
Dirilik suyu. Ayrıca ab-ı hayvan, ab-ı Hızır, ab-ı cavidani, ab-ı zindegi, ab-ı İskender, ab-ı cüvan ve aynü’l -hayat da denilmektedir.
Bazı rivayetlerde bu suyu, karanlıklar ülkesinde rastlayarak içen Hızır ile İlyas aleyhimesselamdır. Hızır aleyhisselamın ruhu, bazı velilere feyz vermiştir. Öldükten sonra, ruhu insan şeklinde görünüp, gariplere ve darda kalıp sıkıntıya düşenlere yardım etmektedir. Ab-ı hayatın kaynağı karanlıklar içindedir ve nerede olduğu bilinmemektedir. Hızır aleyhisselamın teyzesinin oğlu olan İskender-i Zülkarneyn de bu suyu karanlıklar ülkesinde aramış, fakat bulup kavuşamamıştır. Dünya tarihinde üç İskender’e rastlanmaktadır. Bunlardan birincisi İskender-i Zülkarneyn olup peygamber veya veli olduğu bilinmektedir. Yafes’in soyundan olan bu zat, Yemen’de yaşayan Münzir İskender ile Aristo’nun talebesi olan Makedonyalı İskender’den önce yaşamıştır.
İbrahim aleyhisselamla birlikte haccetmiş, Hızır’ı kumandan yapmış ve dünyayı şirk ehlinden temizlemiştir. İslami kaynaklarda, canlılık veren ve diriliğe sebeb olan başka bir sudan da bahsedilmektedir. Musa aleyhisselam genç arkadaşı ile (Yuşa aleyhisselam) ile birlikte Hızır’ı (aleyhisselam) iki denizin kavuştuğu yerde aramaya gitmiştir. Hızır’ı bulmasına alamet olarak da Allahü teala ona, zenbil içine tuzlanmış bir balık koymasını ve balığın canlanıp denize aktığı yerde o zatı bulacağını bildirmiştir. Bunun üzerine yolculuğa çıkmışlar, iki denizin birleştiği mevkide konaklamışlar ve dinlenmek için başlarını yere koyup uzanmışlardır. Bu anda sepetteki balık canlanıp bir yol bulup, denize gitmiştir.
Bir rivayette Yuşa aleyhisselamın abdest suyundan damlayan sular bu canlanmaya sebep olmuştur. Yuşa aleyhisselam bunu unutmuş, tekrar yolculuğa başlamışlar daha sonra hatırlayınca geriye dönerek konakladıkları yerde hazret-i Hızır’ı bulmuşlardır. Artık hazret-i Musa ile Hızır aleyhisselamın arkadaşlığı başlamıştır. Hızır aleyhisselam, hazret-i Musa’ya Allahü tealanın kendisine bir ilim verdiğini bunu onun, bilmediğini; Musa aleyhisselamdaki bilgileri de kendisinin bilmediğini ve sabır etmesini söylemiştir. Hızır aleyhisselamdaki bu ilim ledünni bilgidir. Bu sebeple tasavvuf ehlinin ıstılahında Hızır bast-ı kalb, yani kalb genişliğinden kinaye olduğu için Ab-ı hayat da ilm-i ledün yerinde kullanılmıştır. Bunun için bir mürşidin (rehberin) sözleri ve nasihatları insanları hak yola çağırmada mühim rol oynar. Böylece ölü kalbler dirilmiş olur. Velilerin batınları yani kalbleri de ab-ı hayattır. Bunlardan bir damla nasibi olan ebedi hayatı bulmuş ve saadete kavuşmuş olur. Bundan başka olarak, yine tarikat ehline göre, hakiki aşk ve gerçek sevgi de ab-ı hayattır. Çünkü kalpler aşkla dirilmiş ve Hakk’a yönelmişlerdir.
Şairlere göre ise, sevgilinin ağzından çıkan sözler de ab-ı hayatı andırır. Bu sözler, tıpkı mutasavvıflardaki gibi, ister mecazi (gerçek olmayan), ister hakiki aşkta olsun; saf, nazik ve latiftir. Aşık bu sözlerle dirilir. Coğrafyada da ab-ı hayata yer verilmiştir. Bu durumda, Katip Çelebi ve Ebü’l – Fida’ya göre İbn-i Battuta Çin’deki Buzun veya Puzine (Wosung) Çayı için Ab-ı hayat veya Aynü’l-Hayat demektedir. Bu çayın kaynağı Pekin şehri yakınlarındaki Büzüne (Maymun) veya Kurt Dağıdır.